• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Nilgün GÜNAY
ÇELİŞSEK DE Mİ BİLİŞSEK ÇELİŞMESEK DE Mİ BİLİŞSEK?
14/04/2020

Leon Festinger Amerikalı bir sosyal psikologtur ve bilişsel çelişki kuramının geliştiricisidir. Bilişsel tutarsızlıkların birey için rahatsız edici olduğunu ve bireylerin yaşamları boyunca tutarlı olma çabası içinde olduklarını düşünür.
Denge1954 yılında Amerika’nın Michigan eyaletinde Marian Keech isimli bir kadın, “Clarion” isimli bir gezegenden mesajlar almakta olduğunu iddia eder. Eylül ayında iken kendisine gelen mesajda 21 Aralık 1954 tarihinde dünyanın büyük bir sel felaketi ile yok olacağı haberinin geldiğini iddia eder. Yalnızca ona inananlar, yakınındakiler kurtulacaktır. Grup kendisine “Arayıcılar” anlamını taşıyan “The Seekers” ismini koyar. Bilişsel Çelişki Kuramı’nı ortaya atan Festinger ve meslektaşları Riecken ve Schachter, Keech’e ilişkin haberi gazetede okuduklarında grubun yeni üyeleri olarak, katılımlı gözlem yapmak amacıyla Keech ve arkadaşlarının içinde yer almaya ve 21 Aralık tarihine kadar süreci gözlemeye başlarlar, bu gözlemlere bağlı olarak sosyal psikolojinin en kritik kavramlarından olan bilişsel çelişkinin yalnızca deneysel olarak değil, günlük hayatta da onaylandığını gösteren “Kehanet Çöktüğünde” (When Prophecy Fails) kitabını yazarlar. Nitekim, 21 Aralık 1954’ten sonra hayatın devam ediyor olması, kehanetin çökmesi bir bilişsel çelişki yaratacaktır. 21 Aralık 1954 tarihi geldiğinde bireyler bütün gün birbirlerinden ayrılmadan evin içinde oturarak beklerler, ancak hiçbir şey olmaz. Burada sürekli saati kontrol etmeleri ve “demek ki daha saati gelmedi” demeleri, çelişkiyi kabul etmediklerini gösterebilir ancak saatler gece yarısını geçip gün 22 Aralık tarihine evrildiğinde Keech kendisine gelen yeni mesajı iletir: Böylesine kararlı ve küçük bir grubun ışığı ve inancı dünyayı felaketten kurtarmıştır. Bu pozisyondaki beklenti, nesnel gerçekliğe uygun olmayan kehanetin varlığında bireylerin bilişlerinde bir çözülmenin yaşanması iken tam tersi gerçekleşir, Keech’e olan inanç artar ve grup bir arada varlığını sürdürmeye devam eder. Keech’in desteklediği bu grup daha sonra bir oluşuma dönüşür, Keech daha ruhani olarak nitelenebilecek bir isim alır. Bu örnek, aklî melekeleri yerinde olan bir insanda güçlü bir inancın yanlış olduğuna dair kanıtın varlığında dahi inancın sarsılmamasını göstermesi açısından ilginçtir. (Abayhan, 2017)

KüpBilişsel çelişki kuramına göre, bireyin sahip olduğu bir inanç, bilgi ya da tutum yine o bireyin sahip olduğu bir başka inanç, bilgi ya da tutumun tersini gerektirirse, bu iki inanç, bilgi ya da tutum arasında çelişki yaratır. Bu bilişsel çelişki, bireyin sürekli düşünme araştırma ve değişmesinin temelinde yatan ana güdüdür. Çelişki durumunun varlığı, bireyin bundan kurtulmaya çaba sarf etmesi için yeterli bir güdüdür. Çelişki giderildikten sonra bilişsel uyum oluşur ve bireyin o konudaki gerginliği ortadan kalkar ve huzura kavuşur. (Yılmaz, 2018).Bireyler, kendilerini ahenk içinde olmaya zorlarlar. Tutarsızlıklar söz konusu olduğu zaman, bireyler, aktif bir şekilde tutarsızlığı destekleyen açıklamaları ve buna yol açan nedenleri daha çok fark etmeye başlarlar. Görülen odur ki, tutarsızlıklar ortaya çıkmaya başladığı zaman, dengesizlik, saldırganlık ve hüsran da beraberinde gelebilir (Festinger 1957;akt. Dürüst, 2017).

Hayatımız boyunca içinde doğduğumuz, büyüdüğümüz kültüre,  toplumumuza, kişilik yapımıza, değerlerimize göre belli tutum ve inançlara sahip oluruz. Bu tutum veya inançlarımıza ters olan bir durumla karşı karşıya kaldığımızda bilişsel çelişki yaşarız. Çelişkiye verdiğimiz tepkiler kişiden kişiye değişim gösterebilir.

Abelson (1968)’a göre; çelişkiyi azaltmak için çelişen bilişler ortadan kaldırılabilir. Çelişmeyen/uyumlu yeni bilişsel ögeler eklenebilir. Çelişen bilişlere verilen önem azaltılabilir. Uyumlu bilişlere verilen önem arttırılabilir. (Onurgil, 2004)

Baltaş (2014)’a göre ise dünyayı ve olayları inanç ve değerlerimize göre algılar ve yorumlarız. Bu nedenle insan temel inançlarıyla çelişen yeni bir durumla karşılaştığında gerginlik yaşar. Bu inancın bedeli ne kadar ağırsa, kişinin inançlarını değiştirerek bu çelişkiyi çözmesi o kadar zorlaşır. Dolayısıyla, kişi ortaya çıkan durum veya olguyu reddetme, yalanlama ve değiştirme yoluna gider. Bu arada kendi inancında olan insanların desteğini arayarak başkalarını ikna etmeye ve taraftar toplamaya çalışır.

Konuyla ilgili genel olarak yalan söyleme davranışı örneği üzerinden gidilecek olursa; yalan söylemenin yanlış bir şey olduğunu düşünen ama sürekli yalan söyleyen bir insan bilişsel çelişki yaşıyordur. Bu çelişkinin oluşturduğu huzursuzluk sonucu bilişsel çelişkiyi yok etmek için deneyebileceği bazı yöntemler vardır. Örneğin, yalan söylemenin yanlış olduğuna dair inancını güçlendirip yalan söyleme davranışını bırakarak davranış değiştirme metodunu kullanabilir. Yalan söylemenin o kadar da kötü bir davranış olmadığına hatta bazı durumlarda kurtarıcı olduğuna inanıp yalan söylemeye devam ederek çelişkiye sebep olan bilişi ortadan kaldırabilir. Söylediği yalanların beyaz yalan olduğunu ve beyaz yalanın yalan sayılmadığını iddia ederek çelişkiyi güçlendirip bilişi zayıflatabilir. Yalan söylemenin birisine hakaret etmek kadar büyük bir suç olmadığını düşünerek çelişki oluşturan elemanın önemini azaltabilir. Doğruyu söyleyip insanları üzmek yerine yalan söyleyerek onları mutlu ettiğine ve bunun kendisine doyum verdiğine inanarak çelişen elemanın önemini arttırabilir.

Özetle bilişsel çelişki hepimizin yaşadığı bir durumdur. Başa çıkma yöntemlerimiz ise kültür, inanç, değer, karakter gibi özelliklerimize göre değişiklik gösterebilir.

 

 

 

 

KAYNAKÇA

 Abayhan,Y. (2017). Bir Cemaat Terör Örgütüne Nasıl Dönüştü? Gülen Cemaati’nin Eski Grup Üyelerinin Anlatımına Dayalı Değerlendirilmesi. Liberal Düşünce Dergisi, 87.

Dürüst, Ç. (2017). Bilişsel Çelişki Kuramına Göre Boşanmış Bireylerin Değerlendiril-mesi. Turkish International Journal of Special Education and Guidance & Counseling, 6.

Onurgil, F.(2004). Adalet Ağaoğlu ve Orhan Pamuk’un Romanlarında Cinsiyet Rolleri ve Bilişsel Çelişkiden Kurtulma Yöntemlerinin İncelenmesi (Yüksek Lisans Tezi). Ege Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü, İzmir.

http://psikolojiokulu.com/bilissel-celiski-kurami-cognitive-dissonance/

https://www.acarbaltas.com/bilissel-celiski/

Görseller pexels.com sitesinden 02.01.2020 tarihinde saat 13.00’da elde edilmiştir.



1369 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

SEN GEÇERKEN KAPIDAN - 09/04/2020
Korkma sadece senin başına gelmiyor, herkesin başına gelebiliyor. Bunun adı kapı eşiği etkisi.
Saat
Takvim
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.224632.3537
Euro34.609234.7479
Site Haritası